10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde, birçok yazar, akademisyen, siyasetçi ve insan hakları savunucusunun imzasıyla, “Gezi Davası İçin Adalet Çağrısı” isimli bildiri paylaşıldı.
Gezi davası tutuklusu Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Demir Kahraman, sosyal medya hesabından bildiriyi alıntılayarak, yaşadıkları haksızlığı dile getirdi. Kahraman paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
20 AYDIR BU CÜMLEYİ DUYUYORUM
– “Yaşadığınız çok büyük haksızlık, eşinizin Gezi’de hiçbir şiddet olayıyla ilişkisi olmadığını, hükümeti devirmeye teşebbüs etmediğini herkes biliyor. Çok üzülüyoruz, umarız yakında kavuşursunuz.” Tam 20 aydır bu cümleyi duyuyorum.
– Tüm kesimlerden siyasilere, gazetecilere, hukukçulara, meslektaşlarıma, eve damacana su getiren Tarık Abi’den, Vera’nın öğretmeni Fatoş’a, marketteki Ayla Teyze’den, kasiyer Güliz Hanım’a Gezi Davası’nı anlatıyorum.
– Türk milletine dilim döndüğünce ne yaşadığımızı anlatıyorum. Çünkü üzerinde ‘Türk milleti adına’ verildiği yazılan karar metinleri büyük bir hukuksuzluktan ibaret. Onlar adına alınan karara Türk milleti ‘Çok üzülüyoruz’ diyor.
– 20 aydır bir kişi bile bana ‘Tayfun Kahraman, senin eşin, çocuğunun babası suçlu, bak burada delil var’ demiyor, çünkü yok. Olmadığını herkes biliyor.
– Ben de Adalet Çağrısı’na ses veriyorum; Türk milleti adına verdiğiniz kararı içine sindiren tek bir insan bulamıyorum. Yeter!